
Şehrin Ötekileşen Yüzü
İstanbul, tarih boyunca farklı kültürlerin, dinlerin ve etnik grupların buluşma noktası olmuş, zengin bir mozaik şehir. Ancak günümüzde bu büyüleyici çeşitlilik, derin toplumsal sorunlarla birlikte İstanbul’un ötekileşen yüzünü ortaya koyuyor. Ülke içi göç, mülteci sorunu, artan pahalılık ve hükümetin yanlış politikaları, şehrin sosyal dokusunu zedeliyor, birçok kesimi dışlanmış ve görünmez kılıyor.
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden İstanbul’a göç eden milyonlarca insan, daha iyi bir yaşam umuduyla şehre gelirken, çoğu zaman temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Barınma, eğitim, sağlık gibi hizmetlere erişimde yaşanan sıkıntılar, göçmenleri şehir merkezinden uzak, altyapısı yetersiz bölgelerde yaşamaya itiyor. Bu durum, İstanbul’un sosyal ve mekânsal olarak parçalanmasına, ötekileşmenin derinleşmesine neden oluyor.
Bir diğer önemli boyut ise mülteci sorunu. Savaş ve çatışmalardan kaçan milyonlarca insanın sığındığı İstanbul’da, mülteciler hem ekonomik hem de sosyal anlamda büyük zorluklarla karşılaşıyor. İş gücü piyasasında düşük ücretlerle çalışmaya zorlanan mülteciler, yerel halkla rekabet içinde görülerek dışlanıyor. Bu durum, hem mülteciler hem de yerel halk arasında gerilimlerin artmasına yol açıyor.
Artan pahalılık ise İstanbul’da yaşayan herkesin hayatını zorlaştırıyor. Temel gıda maddelerinden konut fiyatlarına kadar her alanda yaşanan fiyat artışları, özellikle düşük gelirli kesimleri derinden etkiliyor. Geçim sıkıntısı, sosyal adaletsizliği ve ötekileşmeyi besleyen en önemli faktörlerden biri haline geliyor.
Tüm bu sorunların üstüne hükümetin yanlış politikaları eklenince, İstanbul’un sosyal dokusu daha da kırılganlaşıyor. Yetersiz kentsel planlama, sosyal hizmetlerin eksikliği ve ayrımcı uygulamalar, şehrin farklı kesimlerinin birbirinden kopmasına, ötekileşmesine zemin hazırlıyor.
Öteki İstanbul, sadece fiziksel anlamda değil; ekonomik, sosyal ve kültürel olarak da dışlanmış, görünmez kılınmış kesimlerin şehri. Bu ötekileşmenin önüne geçmek, İstanbul’un gerçek potansiyelini açığa çıkarmak için kapsamlı, kapsayıcı ve adil politikalar geliştirmek şart.



















